Türkiye'de İkamet İzni Reddi Sebepler, İtiraz Süreci ve Hukuki Yollar

Anasayfa / Makalelerimiz / Türkiye'de İkamet İzni Reddi Sebepler, İtiraz Süreci ve Hukuki Yollar

Türkiye'de İkamet İzni Reddi Sebepler, İtiraz Süreci ve Hukuki Yollar

Türkiye'de İkamet İzni Başvurularının Reddi: Kapsamlı İnceleme

1. İkamet İzni Reddi Sebepleri

Genel Red Sebepleri: Türkiye’de yabancılar için ikamet izni başvurularının reddedilmesine yol açan pek çok sebep vardır. Birçok ret kararı, başvuru sırasındaki usul hatalarından veya başvuru sahibinin gerekli şartları karşılamamasından kaynaklanır​

 

. Aşağıda, tüm ikamet izni türleri için geçerli olabilen genel ret nedenleri sıralanmıştır:

  • Yanlış İkamet İzni Türü: Kişinin durumuna uygun olmayan bir ikamet izni türüne başvurması ret ile sonuçlanabilir​

. Örneğin, şartlarını taşımadığı bir ikamet izni türünü seçmek redde yol açar.

  • Başvuru Süresinin Geçmesi: Vize veya vize muafiyet süresi dolduktan sonra ikamet iznine başvurulması halinde başvuru reddedilir​

. Yani yabancı, vizesi bitmeden ikamet için başvurmalıdır.

  • Deport/Giriş Yasağı Kararı: Başvuru sahibinin daha önce sınır dışı edilmesine veya Türkiye’ye giriş yasağına karar verilmiş olması halinde ikamet izni verilmez​

.

  • Ön Koşulları Sağlamamak: Başvurulan ikamet izni türünün öngördüğü özel şartların veya genel koşulların sağlanmaması ret sebebidir​

. Örneğin, yeterli maddi imkana sahip olmamak veya geçerli sağlık sigortası sunmamak.

  • Geçersiz/Sahte Belgeler: İkamet izni başvurusu sırasında sunulan pasaport veya vizenin sahte ya da gayrimeşru yollarla edinilmiş olması redde yol açar​

.

  • Yetersiz Maddi İmkan: Türkiye’de kalacağı süre boyunca yeterli ve düzenli maddi imkanı olmadığının tespiti halinde başvuru reddedilir​

.

  • Barınma ve Sağlık Şartları: Genel sağlık ve güvenlik standartlarına uygun bir barınma imkanı gösteremeyen veya kamu sağlığına tehdit oluşturacak bir hastalığı bulunan yabancının başvurusu reddedilir​

.

  • Geçerli Amacın Olmaması: Türkiye’de kalış amacını makul ve gerçek bir nedene dayandıramayanların başvurusu onaylanmaz​

. Örneğin “turistik” gerekçe sunup aslında çalışmak gibi amaç dışı durumlar ret sebebidir.

  • Pasaport Süresinin Yetersizliği: Başvuru anında pasaport veya benzeri belgenin, öngörülen ikamet süresinin bitiminden itibaren en az 60 gün daha geçerli olmaması halinde ret kararı verilir​

.

  • Sağlık Sigortasının Olmaması: Kalacağı süreyi kapsayan geçerli sağlık sigortası bulunmayan yabancının başvurusu reddedilir​

.

  • Ödenmemiş Borç ve Cezalar: Yabancının geçmiş vize/i̇kamet ihlali cezalarını, vergi borçlarını veya kamu alacaklarını ödemeyi kabul etmemesi ret sebebidir​

.

  • Adli Sicil Belgesi Sunmamak: İstenildiğinde, kendi ülkesinden alınmış adli sicil kaydı belgesini ibraz etmemek de ret nedenleri arasındadır​

.

  • Önceki İzni Amaç Dışı Kullanma: Daha önce alınan ikamet iznini amacının dışında kullandığı tespit edilen yabancının yeni başvurusu reddedilebilir​

.

  • Adres Beyan Etmemek: Türkiye’de ikamet edeceği adres bilgisini bildirmeyen yabancının başvurusu onaylanmaz​

.

Yukarıdaki genel nedenlerden birinin dahi varlığı, ikamet izni talebinin reddine yol açabilir​

. Dolayısıyla başvuru yaparken bu koşulların eksiksiz karşılandığından emin olunmalıdır.

İkamet İzni Türlerine Özgü Ret Nedenleri: Yukarıdaki genel sebeplere ek olarak, her bir ikamet izni türü için kanun ve yönetmelikte özel ret gerekçeleri de tanımlanmıştır. Başvuru sahibinin durumuna göre, ilgili türün şartları karşılanmıyorsa ret kararı verilir. Özetle başlıca ikamet izni çeşitlerine özgü reddedilme nedenleri şunlardır:

  • Kısa Dönem İkamet İzni: Kanunun 32. maddesindeki şartların yerine getirilmemesi veya sonradan kaybedilmesi, iznin veriliş amacı dışında kullanılması, yabancı hakkında geçerli bir sınır dışı etme veya giriş yasağı kararının bulunması ya da yurt dışında izin verilen süreden uzun kalış nedeniyle kesinti oluşması durumlarında kısa dönem ikamet izni verilmez (verilmişse iptal edilir, süre bitiminde uzatılmaz)​

.

  • Aile İkamet İzni: Kanunda öngörülen destekleyici ve başvuru sahibi şartlarının sağlanmaması veya sonradan ortadan kalkması, aile izninin amacına aykırı kullanılması ya da başvuru sahibi hakkında sınır dışı/giriş yasağı kararı bulunması hallerinde aile ikamet izni verilmez (verilmişse iptal, süresi dolan uzatılmaz)​

.

  • Öğrenci İkamet İzni: Başvuru sahibinin öğrenci izni koşullarını karşılayamaması veya sonradan kaybetmesi, öğrenimine devam edemeyeceğine dair kanıtların ortaya çıkması, iznin amacı dışında kullanıldığının belirlenmesi ya da hakkında sınır dışı/giriş yasağı bulunması durumlarında öğrenci ikamet izni verilmez, verilmişse iptal edilir​

.

  • Uzun Dönem İkamet İzni: Kamu düzeni veya güvenliği açısından ciddi tehdit oluşturmak, veya sağlık, eğitim, askerlik gibi zorunlu nedenler haricinde Türkiye dışında bir yıldan fazla kesintisiz kalmak uzun dönem (süresiz) ikamet izninin iptal sebebidir​

. Bu durumdaki yabancıya uzun dönem izni verilmez; verilmişse iptal edilir.

  • İnsani İkamet İzni: Bu istisnai izin, belirli insani gerekçelerle süreli olarak verilir. İznin verilmesini zorunlu kılan insani şartlar ortadan kalktığında Bakanlığın onayı ile insani ikamet izni iptal edilir ve uzatılmaz​

.

  • İnsan Ticareti Mağduru İkamet İzni: İnsan ticareti mağdurlarına geçici süreyle verilen bu özel iznin reddi/iptali de kanunda düzenlenmiştir. Mağdur statüsünün sona ermesi veya programa uymama gibi durumlar izin süresinin uzatılmamasına yol açabilir (6458 Sayılı Kanun m.48-49).

Her ikamet izni türünün detaylı şartları 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda ilgili maddelerde belirlenmiştir. Örneğin kısa dönem için m.31-33, aile için m.34-37, öğrenci için m.38-41, uzun dönem için m.42-45, insani için m.46-47 gibi maddelerde hem koşullar hem de reddedilme halleri düzenlenmiştir​

. Başvuru sahipleri hem genel hem de türüne özgü tüm kriterleri karşılamalıdır; aksi takdirde başvurunun reddedilmesi kaçınılmaz olacaktır.

2. İtiraz Süreci ve Hukuki Yollar

Ret Kararının Tebliği: İkamet izni başvurunuz reddedildiğinde, bu karar size yazılı olarak tebliğ edilir

. Tebligatta, ret gerekçesi ve yasal haklarınız belirtilir. Ret kararı, valilik (İl Göç İdaresi) tarafından verildiyse o ilde; yurt dışı temsilcilik üzerinden verildiyse konsolosluk tarafından size iletilir.

Ülkeden Çıkış Süresi: Reddedilen ikamet izni başvurusu sonrasında yabancının, eğer mevcut vizesi veya vize muafiyeti süresi bitmişse, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Türkiye’yi terk etmesi gerekmektedir

. Eğer yabancının halihazırda vizesi yoksa, yine tebliğ tarihinden başlayarak 10 gün içinde çıkış yapmalıdır​

. Dikkat: Bu 10 günlük süre, ret kararına itiraz edilmiş olsa bile işlemeye devam eder​

. Yani sadece itiraz etmek, yabancıyı otomatik olarak ülkede kalma hakkı vermez. 10 gün içinde çıkmazsa, idare yabancı hakkında sınır dışı (deport) kararı alabilir ve ayrıca idari para cezası da uygulayabilir​

. Bu nedenle, süreleri kaçırmamak kritik önemdedir.

İdari İtiraz Hakkı: Ret kararına karşı yabancılar, öncelikle idari itiraz yolunu kullanabilirler. Tebliği izleyen 60 gün içinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne itiraz başvurusu yapılabilir

. Bu itiraz, bir dilekçe ile ret kararını veren makama (genellikle Göç İdaresi’ne) yapılır. İdare, itirazı 30 gün içinde değerlendirmek zorundadır​

. İtiraz sonucu üç şekilde olabilir: (1) İtiraz kabul edilir ve ikamet izni verilmesi sağlanır; (2) İtiraz reddedilir, bu durumda kalan süre içinde yargı yoluna gidilebilir; (3) 30 gün içinde cevap gelmezse itiraz zımnen reddedilmiş sayılır​

. İtiraz reddedilirse veya cevap alınamazsa, başvuru sahibi kalan sürede (ilk tebliğden itibaren toplam 60 gün içinde) dava açma yolunu kullanmalıdır​

. (Not: İdari itiraz yolu zorunlu olmayıp, başvuru sahipleri doğrudan yargı yoluna da başvurabilirler.)

İdari Yargıda İptal Davası: Ret kararına karşı asıl hukuki yol, idari yargıda iptal davası açmaktır. Yabancı, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde yetkili idare mahkemesinde dava açabilir​

. Bu süre, 6458 sayılı Kanun kapsamındaki idari işlemlere uygulanan genel 60 günlük dava süresidir (2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.7 gereği). Dava, ret kararını veren mercinin bulunduğu yer idare mahkemesinde görülür; örneğin karar bir il valiliğinden geldiyse o ildeki idare mahkemesine, yurt dışı konsolosluk kaynaklı ise Ankara İdare Mahkemesine başvurulur​

. Dava dilekçesinde, ret kararının hukuka aykırı olduğu nedenleriyle birlikte sunulmalı; varsa destekleyici belgeler eklenmelidir​.

Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Hizmetlerimiz

Türkiye’de, İstanbul avukatlık hizmetleri, Antalya hukuk danışmanlığı, Alanya hukuk ofisi ve ülke genelinde sunduğumuz profesyonel hizmetlerle, yabancıların ikamet izni, göçmenlik hukuku ve diğer hukuki işlemlerinde yanınızdayız. Hukuk ofisimiz; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, ilgili yönetmelikler, idari usul hataları, mahkeme kararları ve güncel mevzuat çerçevesinde kapsamlı hukuki danışmanlık sağlamaktadır.

Sonuç ve İletişim

İkamet izni reddi, usul hataları, idari itiraz ve dava süreçleri karmaşık ve zaman zaman stresli olabilir. Türkiye genelinde, İstanbul, Antalya, Alanya ve diğer illerde sunduğumuz kapsamlı avukatlık hizmetlerimizle, haklarınızı korumak ve en güncel yasal bilgileri kullanarak süreçleri başarılı şekilde yönetmekteyiz.
Bizimle iletişime geçerek, Türkiye’de avukatlık hizmetleri, hukuki danışmanlık ve göçmenlik hukuku alanındaki deneyimimizden yararlanabilirsiniz.

 

.

Yürütmenin Durdurulması (Tedbir): İptal davası açmak, tek başına yabancının Türkiye’de kalışını otomatik olarak legal hale getirmez. Davanın sonuçlanması uzun sürebilir (6 ay – 1 yıl arası olabiliyor). Bu süreçte yabancının sınır dışı edilmesini önlemek için dava açılırken “yürütmenin durdurulması” talep edilmelidir​

. Yürütmeyi durdurma kararı alınırsa, mahkeme sonuçlanıncaya kadar ret kararının uygulanması (yani yabancının çıkarılması) durur​

. Böylece yabancı, dava sürecinde 10 günlük çıkış süresini geçirmiş olsa bile, mahkeme tedbiri sayesinde ülkede kalabilir ve hakkında deport işlemi yapılmaz​

. Eğer yürütmeyi durdurma talebi kabul edilmezse, yabancının 10 gün içinde çıkış yapmaması halinde deport riski devam eder.

Yargılama Süreci: İdare mahkemesi, sunulan deliller ışığında ret işleminin hukuka uygun olup olmadığını inceler. Mahkeme ret kararını iptal ederse, yabancının ikamet izni alabilmesi önünde engel kalmaz; idare yeni bir değerlendirme yaparak gerekli işlemleri yürütür​

. Mahkeme davayı reddederse, yabancı kararı istinaf edebilir. Bölge idare mahkemesinin kararları ise genellikle kesindir​

(ikamet izni davalarında Danıştay temyiz yolu çoğunlukla kapalıdır). Tüm bu hukuki süreçler karmaşık olabileceğinden, uzman bir avukattan destek almak faydalı olacaktır.

Özetle, ret kararına karşı 60 gün içinde haklarınızı kullanabilirsiniz: idareye itiraz (isteğe bağlı) ve/veya idari dava açma. Ancak 10 günlük çıkış süresine ve dava açma süresine mutlaka riayet edilmeli; mümkünse dava açarken yürütmeyi durdurma talebiyle yabancının mağduriyeti önlenmelidir​

.

3. İdarenin Usulü Hataları

İkamet izni başvurularında yalnızca başvuru sahiplerinin değil, idarenin (Göç İdaresi ve ilgili kurumların) yapabileceği hatalar da söz konusudur. Bu usul hataları, ret kararına itiraz ve dava süreçlerinde başvuru sahibinin lehine kullanılabilir. İşte idarenin yapabileceği muhtemel usul hatalarından bazıları:

  • Yetersiz Gerekçe ve İnceleme: İdare, ret kararını somut ve ikna edici gerekçelere dayandırmak zorundadır. Örneğin, yabancının aile ikameti başvurusu “şüpheli evlilik” gerekçesiyle reddediliyorsa, kapsamlı bir araştırma yapılmalıdır. Danıştay kararında, idarenin yaptığı tahkikatta apartman yöneticisi, komşular, muhtar gibi kişilerden ifade alınmadığı ve evliliğin menfaat için yapıldığına dair açık bir kanıt ortaya konulmadığı belirtilmiştir​

. Bu yetersiz inceleme nedeniyle mahkeme, idarenin iptal ettiği ikamet iznini yabancı lehine geri vermiştir.

  • Tebligat Eksikliği: İdarenin aldığı ret veya iptal kararını usulünce tebliğ etmemesi ciddi bir hatadır. Örneğin, İstanbul’da ikamet tezkeresi iptal edilen bir yabancıya bu karar hiç tebliğ edilmemiş, kişi ancak havaalanında ülkeyi terk etmek isterken durumdan haberdar olmuştur​

 

. Tebligat eksikliği, yabancının itiraz ve dava haklarını kullanmasını engeller ve bu nedenle mahkemeler tarafından işlemin iptaline yol açabilir.

  • Güncel Olmayan Bilgi/Kayıtlara Dayanma: İdare, karar verirken güncel verileri dikkate almalıdır. Aksi halde haksız ret kararı verilebilir. Örneğin, bir yabancının geçmişte giriş yasağı (tahdit) kayıtları varsa ancak daha sonra bu yasaklar kaldırılmışsa, artık kişi “ülkeye girişi yasaklı” kapsamında değildir. Danıştay, önceki yıllarda konulan ve sonradan iptal edilen giriş yasaklarına dayanarak ikamet başvurusunu reddeden idarenin kararını hukuka aykırı bulmuştur​

. İdarenin güncel olmayan kayıtlara dayanması bir usul hatasıdır.

  • Eksik Belgeler Konusunda Fırsat Vermeme: Başvuru esnasında bazı bilgi veya belgelerde eksiklik varsa, idarenin yönetmelik gereği başvuru sahibine bunları tamamlama fırsatı tanıması gerekebilir. Bu imkan verilmeden doğrudan ret kararı verilmesi, savunma hakkının kısıtlanması olarak değerlendirilebilir. Örneğin, ikamet adresiyle ilgili bir sorun varsa yabancıya düzeltme/bildirim için süre tanınmadan başvurunun reddedilmesi usule aykırı olabilir.
  • Kararın Kanuni Dayanağının Belirsizliği: Ret kararında hangi kanun maddesi veya sebebe dayanıldığı açıkça belirtilmelidir. Gerekçesiz veya standard form ifadelerle (şablon metinlerle) açıklanmamış ret kararları, 2577 sayılı İYUK m. 20 ve idarenin gerekçeli karar verme yükümlülüğüne aykırıdır. Mahkeme, yabancının hangi somut nedenle reddedildiğini anlayamaması durumunda işlemi iptal edebilir. Bu yüzden idare, kararlarında dayanak kanun maddelerini ve bulgularını açıkça göstermelidir.
  • Orantısız/Uygunsuz Değerlendirme: İdarenin, başvuru sahibinin durumunu tam anlamıyla değerlendirmeden, örneğin kamu düzeni açısından risk değerlendirmesini soyut gerekçelerle yapması da hatalı olabilir. Bir avukatın belirttiği gibi “Göç İdaresi bazen polis raporuna dayanarak hiçbir inceleme yapmadan kamu düzenine aykırılık gerekçesiyle sınır dışı kararı verebilmektedir”. Benzer şekilde ikamet izni reddinde de somut delil olmaksızın “kamu güvenliği” gibi genel bir nedene dayanılması usule aykırılık oluşturabilir.

Usul Hatalarının Tespiti ve Kullanımı: Başvuru sahibi veya avukatı, ret kararını ve dosyayı dikkatlice inceleyerek yukarıdaki gibi usule ilişkin eksiklikleri tespit etmelidir. Örneğin, karar tebliğ edilmemiş veya gerekçesi yetersizse, bu durum dava dilekçesinde vurgulanmalıdır. Mahkemeye, idarenin işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu somut gerekçelerle anlatılmalıdır​

. İdarenin bir usul hatası yapmış olması, davacı lehine önemli bir argümandır ve çoğunlukla iptal kararına zemin oluşturur. Nitekim yargı mercileri, yabancının haklarını kısıtlayan idari işlemlerde usule uyulup uyulmadığını titizlikle denetlemektedir. Özetle, ret kararındaki olası usul eksikliklerini tespit edip hukuki süreçte dile getirmek, başvuru sahibinin şansını arttıran kritik bir adımdır.

4. Örnek Mahkeme Kararları (Emsal Niteliğinde)

Türkiye’de ikamet izni reddiyle ilgili açılan davalarda verilmiş önemli yargı kararları bulunmaktadır. Bu kararlar, benzer durumlar için yol gösterici (emsal) olabilmektedir. Bazı dikkat çekici örnekler şunlardır:

  • Danıştay 10. Daire, 2016/3625 E., 2020/5405 K. (Mülkiyet Sahibi Yabancı Kararı): Bu davada Ukrayna uyruklu bir kişi, İstanbul’da bir konut satın almış ve buna dayanarak kısa dönem ikamet izni uzatma başvurusu yapmıştır. İdare, başvuru sahibinin 2005-2006 yıllarında almış olduğu giriş yasaklarını gerekçe göstererek talebi reddetmiş ve 10 gün içinde ülkeyi terk etmesini bildirmiştir​

. Ancak Danıştay, dosyada mevcut yazışmalardan davacının eski tahdit (giriş yasağı) kayıtlarının iptal edildiğini ve aktif bir yasağı bulunmadığını saptamıştır​

. Dolayısıyla davacı, 6458 sayılı Kanun’un 7. ve 15. maddelerinde sayılan “ülkeye girişi yasaklı kişiler” kapsamında değildir ve Kanun’un 32. maddesindeki kısa dönem izin şartlarını (örneğin mülk sahibi olma şartını) karşılamaktadır​

. Bu halde, yalnız geçmişte konulup kaldırılmış kayıtlar gerekçe gösterilerek başvurunun reddi hukuka uygun görülmemiştir. Danıştay, yabancının ikamet izni talebinin reddine ilişkin işlemi iptal eden ilk derece mahkemesi kararını onamıştır​

. Önemi: İdarenin güncelliğini yitirmiş yasak veya kayıtları dayanak yaparak ikamet izni vermemesinin hukuka aykırı olduğunu ortaya koymaktadır​

. Ayrıca Türkiye’de taşınmazı olan bir yabancının, diğer şartları sağlıyorsa, sırf eski sicili nedeniyle izinsiz bırakılamayacağı vurgulanmıştır.

  • Danıştay 10. Daire, 2016/2821 E., 2021/4453 K. (Aile İzni – Evlilik İncelemesi Kararı): Bu olayda Kırgızistan vatandaşı bir kadın, bir Türk vatandaşıyla evlenmesine dayanarak aile ikamet izni almış ancak idare yaptığı soruşturmada eşlerin kayıtlı adreste bulunmadıklarını tespit edip “ikamet tezkeresi geçersiz” (V-69 kodu) kaydıyla izni iptal etmiştir

. Ne var ki idare, bu iptal kararını kendisine tebliğ etmemiş, yabancı ancak havaalanında durumu öğrenebilmiştir​

. Dava üzerine Danıştay, yapılan tahkikatın eksik olduğunu, davacının evliliğinin sahte olup olmadığına dair net bir tespitin ortaya konulmadığını vurgulamıştır​

. Dahası, davacının bu evlilikten bir Türk vatandaşı çocuğu olduğu ve evlilik birliğinin fiilen devam ettiği anlaşılmıştır​

. İdarenin işlem dosyasında, komşu veya muhtar ifadeleri gibi destekleyici araştırmalar da yoktur​

. Sonuç olarak Danıştay, davacının Türkiye’de ikamet etmesine engel bir hali olduğuna dair somut bir bulgu bulunmadığına hükmederek idare mahkemesinin iptal kararını onamıştır​

. Önemi: Aile ikamet izninin iptalinde idarenin çok titiz davranması, sahte evlilik iddiasının somut kanıtlarla desteklenmesi gerektiği ortaya konulmuştur. Tebligatın yapılmaması da idarenin işlemini zayıflatan bir unsurdur. Bu karar, benzer şekilde evlilik temelli izin iptallerinde yol göstericidir.

  • İstanbul 4. İdare Mahkemesi, 2020 (Turistik İkamet Uzatma Kararı): (Örnek olması için) İstanbul’da bir idare mahkemesi, turistik amaçlı kısa dönem ikamet izni uzatma taleplerinin genelge ile toptan reddedilmesine karşı açılan davalarda yabancıların lehine kararlar vermiştir. Özellikle 2020’de belirli ülke vatandaşlarının turistik uzatma alamayacağına dair idari kısıtlama, bireysel davalarda hukuka aykırı bulunmuştur. Mahkeme, her başvurunun kendi koşullarına göre incelenmesi gerektiğini, salt uyruk veya önceki izin süresi gibi kriterlerle otomatik ret yapılamayacağını belirtmiştir (Not: Karar metni temsili olarak özetlenmiştir).
  • Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesi Kararlarının Etkisi: Yukarıdaki örnekler dışında Danıştay’ın ikamet izinlerine dair birçok emsal kararı bulunmaktadır. Örneğin, AİHS 8. madde (aile hayatına saygı hakkı) çerçevesinde yabancının Türk vatandaşı eşi veya çocuğu varsa, kamu düzeni açısından çok ciddi bir tehdit olmadığı sürece ikamet izninin reddinin orantısız olacağı kararları görülmüştür​

. Mahkemeler, idarenin takdir yetkisini kullanırken uluslararası insan hakları yükümlülüklerini de göz önüne almasını beklemektedir.

(Not: Mahkeme kararlarının tam metinlerine “Karar Bankası” gibi platformlardan veya avukatlık bürolarının yayınlarından ulaşılabilir. Buradaki özetler, konunun genel çerçevesini göstermek için derlenmiştir.)

5. Yasalar ve Yönetmelikler

Türkiye’de ikamet izinleriyle ilgili mevzuat, esas olarak 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ve bu kanunun uygulanmasına dair ikincil düzenlemelerden oluşur. Konuyla ilgili başlıca yasa ve yönetmelikleri şöyle sıralayabiliriz:

  • 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu: 2013 yılında yürürlüğe giren bu kanun, yabancıların Türkiye’ye girişleri, kalışları, ikamet izinleri, uluslararası koruma (mülteci işlemleri) ve sınır dışı süreçlerini kapsamlı şekilde düzenler. İkamet izni türleri (kısa dönem, aile, öğrenci, uzun dönem, insani, insan ticareti mağduru) ve bu izinlerin şartları ile reddedilme/iptal nedenleri kanunda ayrı ayrı maddelerde belirtilmiştir (m.31-33 kısa dönem, m.34-37 aile, m.38-41 öğrenci, m.42-45 uzun dönem, m.46-47 insani, m.48-49 insan ticareti mağduru ikamet izni gibi)​

. Kanunun 7. maddesi, Türkiye’ye girişi yasaklı kişiler ile kamu düzeni, güvenliği ve sağlığı açısından sakıncalı olabilecek yabancıları tanımlar; 27. madde ve devamı ise ikamet izinlerinin genel hükümlerini içerir. Örneğin kanun, ikamet izni için yabancının pasaport süresinin yeterli olmasını, sağlık sigortası bulunmasını, adres beyanı yapmasını şart koşar. Ayrıca 6458 sayılı Kanun’un 25. maddesi, ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması hallerinde yabancıya tebliğ yapılmasını ve tebligatta 10 gün içinde ülkeyi terk etmesinin bildirilmesini öngörür​

. Bu Kanun, ikamet izni konusunda temel başvuru kaynağıdır ve idare tüm işlemlerinde bu kanuna uygun hareket etmek zorundadır​

.

  • YUKK Uygulama Yönetmeliği: Kanunun uygulanmasına ilişkin usulleri detaylandırmak üzere İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” bulunmaktadır. Bu yönetmelik, 6458 sayılı Kanun’daki hükümlerin nasıl hayata geçirileceğini belirtir. Örneğin başvuruların elektronik sistem üzerinden alınması, randevu usulleri, eksik belge tamamlama süreçleri, ikamet izin kartlarının basımı, izinlerin uzatma başvuruları, belirli hallerde idarenin takdir yetkisinin kullanımı gibi konular yönetmelikte yer alır. Aile ikamet izni, öğrenci ikamet izni vb. her izin türü için yönetmelikte ilgili maddeler vardır (ör. aile izni için yönetmelik m.30-34, öğrenci izni için m.35-39 gibi)​

. İkamet izni reddi veya iptali işlemlerinde idare bu yönetmelik hükümlerine uygun davranmalıdır. Örneğin yönetmelik, uzatma başvurularının izin süresi bitmeden yapılmasını (süreden sonra yapılırsa yeni başvuru sayılır) veya insani ikamet izninin valilikçe hangi hallerde sonlandırılacağını (insani sebep kalmadıysa, Bakanlık onayıyla) gibi detayları düzenler​

.

  • İlgili Diğer Kanunlar: 6458 sayılı Kanun temel yasa olmakla birlikte, ikamet izniyle dolaylı ilgili diğer bazı mevzuat da vardır. Örneğin 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun, 6458’den önceki temel yasaydı; günümüzde bazı hükümleri (cezai yaptırımlar gibi) hala uygulanabilir. Yine Pasaport Kanunu, yabancıların pasaport taşıma yükümlülüğünü düzenler. Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu, vize/ikamet ihlalleri durumunda uygulanacak cezai/idari para cezalarının yasal temelini oluşturur. Ayrıca Harçlar Kanunu, ikamet izni harç bedellerini belirlemektedir.
  • Uluslararası Sözleşmeler: Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) başta olmak üzere çeşitli insan hakları sözleşmelerine taraftır. Bu çerçevede, ikamet izni taleplerinde özel ve aile hayatına saygı hakkı (AİHS m.8) gibi prensipler de gözetilir. Mahkemeler, yabancının aile bağlarının kuvvetli olduğu durumlarda kamusal gerekçelerle ret kararının orantılı olup olmadığını denetler​

. Yine Mülteci Sözleşmesi gibi uluslararası belgeler, belirli kişiler için (mülteciler, vatansızlar) farklı ikamet statüleri öngörebilir.

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK, No. 2577): İkamet izni reddi kararlarına karşı açılan davalarda bu kanun uygulanır. Dava süresi (60 gün) ve yürütmeyi durdurma şartları gibi usuli konular İYUK’ta düzenlenmiştir. Örneğin İYUK m.27, yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için “açık hukuka aykırılık” ve “telafisi güç zarar” şartlarını arar; ikamet izni davalarında bu şartlar sıkça tartışılır. Yine İYUK m.7/1, 60 günlük dava açma süresini belirtir ki yukarıda ifade edildiği üzere bu süreye uyulması zorunludur​

.

Özetle, Türkiye’de ikamet izinleri konusunda kanunlar hiyerarşisi şu şekildedir: En üstte 6458 sayılı Yasa, onun altında uygulama yönetmeliği ve ilgili genelgeler, ayrıca genel idare hukuku kuralları ve uluslararası yükümlülükler. Göç İdaresi Başkanlığı’nın uygulamaları, bu mevzuat çerçevesinde şekillenir​

. Başvuru sahiplerinin de haklarını ararken bu yasal dayanaklara atıf yapmaları ve kararların mevzuata uygunluğunu sorgulamaları önemlidir.

6. Ek Bilgiler ve Öneriler

İkamet izni başvurusu ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı ek hususlar ile başvuru sahiplerine öneriler şu şekildedir:

  • Ret Sonrası 10 Gün Kuralı: Yukarıda vurgulandığı gibi, ikamet izni başvurusu reddedilen yabancıların 10 gün içinde çıkış yapması gereklidir​

. Bu süreye uyulmazsa hem ihlal cezası ödenir (vizesiz kalınan günlere göre para cezası) hem de idare tarafından deport kararı alınabilir. Böyle bir deport kararı, yabancıya belirli süre Türkiye’ye giriş yasağı da koyabilir. Dolayısıyla, ret alındığında vakit geçirmeden çıkış yapmak veya hukuki tedbir almak çok önemlidir.

  • Yeniden Başvuru Süreleri: Ret kararı alan bir yabancı, Türkiye’den çıktıktan sonra tekrar ikamet izni başvurusu yapabilir; ancak bunun için belirli süre kısıtlamaları vardır. Mevzuata göre, ret tebliğinden itibaren 6 ay geçmeden aynı gerekçeyle (aynı türde) ikamet iznine yeniden başvuru yapılamaz

. Eğer yabancı 6 ay dolmadan tekrar ikamet izni almak istiyorsa, ancak farklı bir ikamet izni türüne başvurabilir​

. Örneğin, turistik kısa dönem izni reddedilen biri 6 ay içinde yine turistik amaçla başvuramaz; fakat şartları uygunsa öğrenci ikametine veya aile ikametine başvurabilir. Altı ay geçtikten sonra aynı tür için yeniden başvurma imkanı doğar​

. Bu kural, ardışık başvurularla sistemin suistimal edilmesini önlemeyi amaçlamaktadır.

  • Güncel Politika Değişiklikleri: Türkiye’nin yabancılara yönelik ikamet izinleri politikası zamanla değişiklik gösterebilir. Son yıllarda daha sıkı düzenlemeler getirilmiştir. Örneğin, Temmuz 2022 itibariyle, sadece kira sözleşmesiyle turistik ikamet izni başvurusu kaldırılmış; başvuru için gayrimenkul sahibi olma şartı getirilmiştir​

. Ayrıca 16 Ekim 2023’ten itibaren yabancıların konut alarak ikamet izni alabilmesi için satın aldıkları taşınmazın en az 200.000 ABD Doları değerinde olması şartı aranmıştır​

. Buna ek olarak, Göç İdaresi belirli illerde veya mahallelerde yabancı nüfusun yoğunluğuna göre kısıtlamalar uygulamaktadır. Örneğin, bazı ilçelerde yabancılara yeni ikamet izni verilmesi durdurulmuş veya ülke genelinde hangi illerde mülk edinerek ikamet izni alınabileceğine dair listeler yayınlanmıştır​

. Başvuru yapmadan önce, yürürlükteki güncel mevzuat ve il bazlı kararlar mutlaka kontrol edilmelidir.

  • Başvuru Öncesi Hazırlık ve Dikkat Edilecekler: İkamet iznine ilk defa veya uzatma için başvururken tüm belgelerin eksiksiz hazırlanması, doğru ikamet izni türünün seçilmesi ve online başvuru formunun doğru doldurulması kritik önemdedir​

. Randevu tarihinde Göç İdaresi’ndeki görüşmeye mutlaka zamanında gidilmeli, gerekirse tercüman desteği sağlanmalıdır​

. Başvuru dosyasına eklenen evrakların güncel ve gerçek belge olmasına dikkat edilmelidir (sahte veya yanıltıcı belge tespiti kesin ret sebebidir ve hakkında adli işlem de yapılabilir). Ayrıca, kalınacak adresin nüfus kayıt sistemine kayıtlı olması (adrese kayıt bildirimi) hem yasal zorunluluktur hem de olası tebligatlar için gereklidir.

  • Profesyonel Destek ve Danışma: Özellikle ret kararı sonrası itiraz ve dava süreçleri teknik hukuki bilgi gerektirmektedir. Bu nedenle, bir yabancılar hukuku avukatından destek almak yararlı olur​

. Avukat, başvurudaki eksikleri tespit etme, dilekçeleri yazma, mahkemede temsil gibi konularda profesyonel yardım sağlayacaktır. Bu, hem sürecin doğru yönetilmesine hem de hak kayıplarının önlenmesine katkı sunar​

.

  • Diğer Hususlar: İkamet izni, yabancıya sadece Türkiye’de kalma hakkı verir; çalışma hakkı vermez (çalışmak için ayrıca çalışma izni alınmalıdır). Öğrenci ikamet iznine sahip olanlar, yarı zamanlı çalışma hakkını ancak yükseköğrenimde elde ederler. Aile ikamet izni sahipleri, süresi dolunca kısa dönem izne geçebilirler ancak bunun otomatik olmadığını, ayrıca başvurmak gerektiğini unutmamalıdır. Uzun dönem (süresiz) ikamet izni alanlar ise birçok vatandaşlık hakkından yararlanabilse de, askere gitme, seçme-seçilme gibi hakları yoktur ve uzun süre ülke dışında kalmamaya dikkat etmelidirler​

.

Sonuç olarak, Türkiye’de ikamet izni başvurularının reddi, doğru yönetilmediğinde yabancılar için ciddi sonuçlar doğuran bir süreçtir. Başvuru sahipleri, mevzuatı iyi bilmeli, gerekli tüm şartları sağladıklarından emin olmalı ve olası bir ret halinde yukarıda anlatılan itiraz/yargı yollarını zaman kaybetmeden kullanmalıdır. Bu süreçte edinilen bilgi ve tecrübeler göstermektedir ki, gerek başvuruda gerekse itiraz aşamalarında yapılan ufak hataların bile büyük etkileri olabilmektedir. Dolayısıyla dikkatli bir hazırlık, güncel karar ve yasal düzenlemelerin takibi ve gerektiğinde uzman desteği alınması, ikamet izni sürecinde başarı şansını artıracaktır.

 

Hakkımızda
Hayatımızın bir gerçeği olan hukuk bizi artık eskisinden daha fazla ilgilendirmektedir. Bunun yanında karmaşık yapısı bireyleri güç duruma düşürmektedir. Hukuk işlerinin yalın bir şekilde çözülmesi ve bireye doyurucu ve doğru bir şekilde anlatılması ciddi öneme sahip hale gelmiştir. Bu gerçeklerin farkında olan Avukat Enes Nergiz, ciddi çalışması ve özverili tutumuyla hukuki işlerin üstesinden gelmektedir.İyi derecede İngilizce ve Rusça bilen avukatımız, çalışmalarını Antalya’da yürütmektedir.
İletişim Bilgileri
Adres : Hacet Mahallesi Adliye Caddesi Göret Apartman D:13 Kat:3 No:5 Alanya/Antalya

Korkutreis Mah. İlkiz Sk. Akanay İş Hanı No:18/6 Sıhhiye Çankaya/Ankara

Osmaniye Mahallesi Mine Sk. No:4 Daire:28 Emre Konutları B Blok Bakırköy/İstanbul

Telefon : +90 553 417 23 13
E-Posta : enes.nergiz056@gmail.com